Milli bilinç kampına katılan izciler, kahraman 57. Alay’ın izinden yürüyecek

Türkiye İzcilik Federasyonu tarafından düzenlenen 57. Alay Şehitlerini Anma Milli Bilinç Kampı’nda, 53 il ve 7 ülkeden 3 bine yakın izci, kahraman dedelerini 20 kilometrelik yürüyüşle anacak.
Çanakkale Kara Savaşları’nın 110. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenen kamp, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türk Kızılay ve Kuveyt Türk’ün desteğiyle gerçekleştirilecek.
57. Alay’ın yürüdüğü yoldan yürüyüşe başlayacak izciler, sırtlarında “Dedeciğim ben geldim” yazan kırmızı yelekleri ve başlarında enveriye kabalakları ile yeşillikler içinden tek sıra halinde Conkbayırı’na ulaşacak.
Kamp için Türkiye’nin dört bir yanından ve 7 ülkeden gelen yaklaşık 3 bin izci ve izci liderleri, Eceabat’taki Kocadere Kamp Alanı’nda, 57. Alay’ın karargahında çadırlarını kurmaya başladı. Gençler, kamp süresince izcilik faaliyetlerinin yanı sıra Tarihi Gelibolu Yarımadası’ndaki şehitlikleri de ziyaret etme fırsatı bulacak.
Federasyon Başkanı Hasan Dinçer Subaşı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kampın bu yıl 23. kez düzenlendiğini söyledi.
Bu etkinliğin 23 yıl önce Anzak törenleri sırasında ortaya çıkan bir fikirle başladığını anlatan Şubaşı, şunları ifade etti:
“Yürüyüşte baktık sadece Anzaklar var, bizden kimse yok. ‘Niye biz de yürümüyoruz?’ dedik ve başladık. Neredeyse çeyrek yüzyıldır bu etkinliği yapıyoruz. İlk faaliyetimiz o kadar çok ilgi gördü ki 18 bin 500 kişi katıldı. Sonra gençler de bu işe meraklandı. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü gençleri de yürüyüşe katıldı. Uluslararası bir tören haline geldi. Bu sene de 23. etkinliği düzenliyoruz. Bu sene Sancak bölgesinden gelen Boşnak izcilerimiz var, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinden gelen izcilerimiz olacak. Suriye, Filistin var. Yaklaşık 3 bin kişilik bir izci grubumuz olmasını bekliyoruz.”
Subaşı, 25 Nisan sabahı 57. Alay’ın kahramanlarının izinden yola çıkacak gençlerin sabah asker çorbası içeceklerini, hamur kızartması yiyeceklerini ve saçlarına kına yakarak yürüyüşe başlayacaklarını dile getirdi.
Bu yürüyüşü çok önemsediklerini dile getiren Subaşı, şunları kaydetti:
“Burada çocuklarımıza öyle kahramanlık falan anlatmıyoruz. Onlar sadece 57. Alay olmaya geliyor ve gidiyor. 57. Alay’da şehit olmuş dedeleri, onların nasıl birer insan olmasını isterdi, onu tefekkür ederek geri dönecekler. Burada yaşadıkları, aldıkları manevi lezzet daha sonra döndüklerinde onları Çanakkale uzmanı haline getiriyor. ‘Ben neden bu kadar lezzet aldım? Çok duygulandım. Şu savaş nasıl olmuş? Bir de detaylı olarak inceleyeyim bunu.’ diye içlerinden geçiriyorlar. Aldıkları haz, onları bu konunun uzmanı haline getiriyor. Bir şeyleri dikte ederek, zamanımızın gençlerine anlatmaya çalışarak ya da ‘Kitap okuyun.’ diyerek öğretmenin zamanı değil. Yaparak ve yaşayarak öğretmek, çok daha ciddi başarılar getiriyor.”
Subaşı, gençlerin her yıl dedelerinin izinden yürümek ve buraya gelmek için adeta “can attığını” belirterek, “Buraya gelebilmek için İstiklal Marşı’nın 10 kıtasını bilmeleri gerekiyor. Türk destanlarını, kahramanlık hikayelerini bilecek. Fidan dikecek. Yemek yapmayı öğrenecek. Bu gibi kriterler var. Biz onlara daha fazla görev yükledikçe sonuçta böyle güzel bir tören ortaya çıkıyor.” diye konuştu.